Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz’un Kararına İlişkin Bildiri
Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz, bugün ülkedeki 7 caminin kapatılmasına ve 60 imamın aileleriyle birlikte sınır dışı edileceğine karar verildiğini açıklayarak ırkçı popülizmin elzem boyutlara ulaştığını gösterdi. Bu karara 2015 yılında Avrupa’daki temel hak ve özgürlüklerle çelişen İslam Yasası gerekçe gösterilmiştir. Bu yasa, mütemadiyen özgürlükçü ve demokratik bir ortam vurgusunun yapıldığı Avrupa gerçekliğine aykırı olmasına rağmen, aşırı sağcı bir ideolojiye sahip ÖVP ve FPÖ koalisyonun kurulması zaten ötekileştirici bir siyasetin somut göstergesi olmuştur. Avusturya’da 600 bin Müslüman yaşamaktadır ve bunun 260 bini Türk vatandaşlarımızdır. Küreselleşen dünyada farklı inançlara ve yaşam tarzlarına ihtiyacımız vardır ve azınlıklara yönelik bu türden nefret söylemleriyle yabancılaştırıcı, dışlayıcı yaklaşımlar, özgürlüklere ve demokrasiye zarar verirken, azınlıkların entegrasyonunu ve barışçıl bir arada yaşama ortamını da derinden olumsuz etkileyecektir. Avusturya hükümeti, “siyasal İslam’la mücadele” şeklinde mesnetsiz bir gerekçeyle aldığı bu kararla, günümüzde çokkültürlülüğün bütün dünya toplumları için kaide olduğu gerçeğini de reddettiğini göstermiştir. Öte yandan İslam düşmanlığının hararetlenmesi için de bir zemin oluşturması kuvvetle muhtemeldir. İbadethane kapatmak, başta İnsan hakları hukukuna, azınlık hukukuna ve bir arada yaşama ahlakına aykırıdır. Dünyaya sürekli demokrasi dersi verme eğilimindeki Avusturya başbakanının bu kararına diğer demokrasi savunucularının sessizliği, karardan siyasi çıkar elde etmeye çalışılması ve İslam karşıtlığının geldiği boyutun vahametini gözler önüne sermektedir.
Avusturya’da din ve vicdan özgürlüğüne ve demokrasiye gem vurulduğunu gösteren hükümet kararına, toplumsal demokratik düzenin devamlılığı erkiyle karşı çıkılmalıdır. Öncelikle Müslümanlar, ardından bütün Avusturya toplulukları, İslam düşmanlığının bu şekilde gündelik hayatın pratiği haline getirilmesini reddetmeli ve Türkiye-Avusturya ilişkilerinin iyileştirilmesine de zarar verecek bu karar bütün demokratik taraflarca kınanmalıdır.
Zafer Sırakaya
İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı