AK Parti Dış İlişkiler Başkalığının düzenlediği Geleneksel İftar programı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın katılımları ile gerçekleştirildi. Bu yıl 15.gerçekleştirilen iftar programı ilk defa yeni hizmete sunulan konferans binasında gerçekleştirildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması öncesinde, Türkiye’deki en kıdemli büyükelçi olan Cibuti’nin Ankara Büyükelçisi Aden Hüseyin Abdillahi ve AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zafer Sırakaya selamlama konuşması yaptı.

Sırakaya “Bugün bir araya geldiğimiz iftar sofrası, her şeyden önce bir muhabbet ve kardeşlik sofrasıdır. Irkçılık, ayrımcılık, yabancı karşıtlığı ve İslam düşmanlığı gibi akımların veba gibi yayıldığı bir dönemde, bu sofraların önemini daha iyi idrak ediyoruz” dedi

Türkiye`nin 7 buçuk milyon diaspora vatandaşı ile dünyada diaspora vatandaş sayısı en yüksek ülkelerden biri olduğunun altını çizen Sırakaya şöyle devam etti; “Türkiye, bu anlamda artan ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve nefret söylemlerini bizzat kendi vatandaşlarımızın tecrübelerinden gözlemleyebilmektedir. Uzun zamandır; dil, din ve ifade özgürlüğü açısından bir çok hak ihlaline maruz kalan yurtdışında yaşayan vatandaş ve soydaşlarımız bunlar da yetmezmiş gibi bir de ırkçı ve nefret söylemlerinin muhatabı olmaktadır. Sözde protesto eylemi olarak gerçekleşen Kuran-ı Kerim’i yakma eylemleri dahi bir çok ülkede Türk büyükelçiliklerinin önünde gerçekleşmiş ve bu anlamda bir tahrik ve nefret suçu olarak kendini göstermiştir. Bütün bunlarla ilgili endişelerimizi her fırsatta dile getiriyor ve vatandaşlarımızın haklarını savunuyoruz.

Biz ise bütün bunlara karşı verilecek en iyi cevabın daha fazla diyalog, daha fazla hoşgörü ve daha fazla iletişim olacağını düşünüyoruz ve bugün dünyanın en yaygın 3. misyonuna sahip olmaktan ve dış temsilcilik sayımızın 261’e ulaşmasından mutluluk duyuyoruz.”

İsrail’in 7 Ekim öncesinde 17 sene boyunca uyguladığı ablukayla Gazze’yi bir açık hava hapishanesine çevirdiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “Son 5 aydır ise Gazze’yi örneklerine ancak İkinci Dünya Savaşı’nda şahit olduğumuz büyük bir imha kampı haline getirdi.” diye konuştu.

İsrail’in vahşi saldırıları sonucu Gazze’nin, dünyanın en büyük çocuk ve kadın mezarlığına dönüştüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bunu sadece biz değil, bölgeyi ziyaret eden, Gazze’de yaşayan, Gazze’yi gören vicdan sahibi herkes söylüyor ama biz böyle konuştuğumuzda Netanyahu ve cinayet şebekesi rahatsız oluyor, hemen antisemitizm yaftası vurarak, bizi susturabileceğini zannediyor. Bu amaçla şimdiye kadar gizli açık her yolu denediler ama Tayyip Erdoğan’ın hakkı ve hakikati haykırmasına asla engel olamadılar. Bugün de katile katil, zalime zalim demekten bizi alıkoyamazlar. İsrailli yöneticiler bize saldırarak soykırım gerçeğini saklamaya çalışmak yerine Gazze’de susuzluktan ve açlıktan ölen bebeklerin hesabını versin.”